İyi bir protein kaynağı olan kırmızı et sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, B6, B12 ve D vitamini gibi vücuda ihtiyacı olan besini sağlar. Ancak içerdiği kolestorol nedeniyle kalp sağlığı açısından fazla aşırıya kaçmadan tüketilmelidir. Kırmızı et tüketiminin haftada 500 gramı geçmeyecek şekilde olması tavsiye edilir.
Güzel bir et yemeğinin sırrı doğru eti seçme ve doğru şekilde pişirmekten geçer.
Kırmızı et alırken nelere dikkat edilmeli?
Lezzeti yerinde lokum gibi bir kırmızı et yemek istiyorsak öncelikle kalitesine güvendiğimiz kasaptan kaliteli, dinlenmiş ve yağlı bir et seçeceğiz. Yağlı demek lezzet demek. Dövdürme işlemi yaptırmayacağız. Bu etin su kaybetmesine neden olur. Etin lezzeti etin suyuna bağlıdır. Eti inceltmeyin, bırakın parmak genişliğinde kalsın. Kalite bir et de lezzet garantisi değil, şimdi sıra eti doğru pişirmeye geldi. Aksi takdirde lokum gibi et yiyeceğiz derken kendimizi lastik çiğniyor hissiyle hayal kırıklığı içinde bulabiliriz.
Kırmızı et nasıl pişer?
Öncelikle hangi yöntemle pişiriyor olursak olalım damak tadı denilen de bir kıstas var. Kimi eti az, kimi orta kimi çok pişmiş sever. Eti iyi pişmiş seviyorsak pişirmeden önce ince kesmeli, az pişmiş seviyorsak kalın kesmeliyiz.
Farklı Pişirme Yöntemlerine Göre kırmızı et nasıl pişirilmeli
Etin yumuşak ve lezzetli olmasını sağlamak için farklı pişirme yöntemlerine göre dikkat etmemiz gereken hususlar şunlardır:
Eti ızgarada pişireceksek, buzdolabından çıktıktan sonra biraz bekletiyoruz. Önce yüksek ateşte harlı sonra kısık ateşte pişirmeliyiz. Böylece etin üzeri sert kabuk yapar, suyu içinde kalır. Pişip pişmediğini kontrol etmek için çatal batırmıyoruz, bu suyunu dışarı salmasına neden olur. Tuzunu servis aşamasında eklemeliyiz.
Eti fırında ızgara yapacaksak, eti yağlı kısmı üstte kalacak şekilde önceden ısıtılmış fırına koyuyoruz. Tuzunu piştikten sonra serpiyoruz.Eti marine edip pişireceksek tuz koymadan marine ediyoruz. Bir gün buzdolabında bekletiyoruz. Buzdolabından çıkardıktan sonra, oda sıcaklığında 30 dk. bekletiyoruz. Her iki yüzüne deniz tuzu serpiştiriyoruz. Marine sosta yağ olduğu için döküm tavamıza yağ koymuyoruz. Tavayı iyice kızdırdıktan sonra harlı ateşte iki yüzünü de pişiriyoruz. 2’er dakika pişirmemiz yeterli. Çok pişmiş sevenler süreyi uzatabilir. Süre ne kadar uzarsa, et o kadar kuru olur, buna dikkat edin.
Etin kızartılması lezzeti açısından pek doğru değil bunun yerine az zeytinyağı veya tereyağı kullanarak kısık ateşte kendi suyununda pişirebiliriz.Şişte et yapacaksak kor ateşte ister soğan, biber, patlıcan, domates gibi sebzelerle birlikte dizip pişirebiliriz istersek sadece sırf et çöp şiş şeklinde pişirebiliriz.Kebap ve yahni yemeklerinde eti önce kısık ateşte, az yağda suyunu bırakıp çekene kadar susuz pişirmeliyiz. Daha sonra et fazla esmerleşmeden az miktar sıcak su eklemeliyiz. Sebze de eklersek su miktarını ona göre ayarlamalıyız. Tuzunu et, suyunu salıp çektikten, yarı yarıya piştikten sonra eklemeliyiz. Başta eklersek tuz eti sertleştirir.Eti fırında pişireceksek sebze ilavesi ile hem yumuşak kalmasını hem de yemeğin vitamin değerinin yüksek olmasını sağlayabiliriz.
Haşlama yapacaksak, eti tencereye koyduktan sonra üzerine kaynar su ekliyoruz. Kaynar suyun etkisiyle etin yüzeyi koyulaşır. Böylece etin kendi suyu yani lezzeti içinde kalır. Tuzu, etler yumuşamaya başlayınca ilave ediyoruz.Eti haşlarken haşlama suyuna, kereviz, havuç, sarımsak, soğan gibi sebzeler eklersek lezzeti arttırmakla kalmaz, protein ve vitamin değerini de arttırırız. Taze biberiye, taze fesleğen, taze kekik, maydanoz, defne yaprağı ya da kokulu başka otlar eklersek de ayrıca güzel bir lezzet katmış oluruz.Karabiber hemen hemen her et yemeğine çok yakışır. Tencere kebabı yapıyorsak tarçın veya karanfil de ilave ederek farklı bir aroma elde edebiliriz.Etli yemek tariflerimizi buradan inceleyebilirsiniz.
Yoruma kapalı.